YAVAŞ: HİÇBİR ŞEYİMİZ YOK, HER FIRSATTA HESAP VERİYORUZ
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, 5 yıllık vazife süresinde hayata geçirdiği projelerini “5 Yılın Projeleri Tanıtım ve Bilgilendirme Toplantısı”nda Başkentlilere anlatarak hesap verdi. Başkentlilere seslenen Yavaş, “Bir belediye başkanı evlatların büyüğüdür, dedesidir, gençlerin ağabeyidir. Kentin kimi zaman annesi kimi zaman babasıdır. Belediye başkanları kent sakinlerine bu gözle bakmalıdır. Soğuk kış günlerinde insanların iyi mi geçindiğini, evlatların nasıl ısındığını düşünmesi icap eder. Baba, evine alışveriş yaparken zorlanıyor, kendini mahzun hisseden bir annenin gözünden yaşlar akarken vicdanı olan bir belediye başkanı bu gözyaşlarına seyirci kalamaz” dedi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, 5 senelik vazife süresinde hayata geçirdiği projelerini “5 Yılın Projeleri Tanıtım ve Bilgilendirme Toplantısı”nda bir bir anlatarak hesap verdi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın ev sahipliğinde Atatürk Spor Salonu’nda düzenlenen toplantıya; CHP Genel Başkanı Özgür Özel, siyasal parti temsilcileri, milletvekilleri, belediye başkanları, il ve ilçe başkanları, ABB Meclis Üyeleri, Ankara Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve vatandaşlar katıldı.
YAVAŞ: “KORKACAK HİÇBİR ŞEYİMİZ YOK, HER FIRSATTA HESAP VERİYORUZ”
“Bugün buraya 5 yılımızı söylemeye geldik. Bugün buraya Ankara halkına hesap vermeye geldik” diyerek laflarına süregelen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, şu açıklamalarda bulundu:
“5 sene boyunca hiç bir fotoğrafımı meydanlarda görmediniz. Televizyonlara yılda bir iki kere, onda da projelerimizi anlatmaya çıktık. Masraf olmasın, bu halkın parası diye toplu açılışlar haricinde hiçbir açılış yapmadık. Sevgi ve kardeşliği yeniden kazandırdık. Kimseyi farklı düşünüyor diye dışlamadık. Oy vermeyenlere tek bir fena lafımız olmadı.Kimseyi kutuplaştırmadık, kimselerle polemiğe de girmedik. İşimize odaklandık sadece ve ancak Ankara için çalıştık. Buradan 6 milyon hemşehrime sesleniyorum; biz azca konuştuk, oldukca çalıştık. Bu yüzden biz azca söz oldukca iş diyoruz. Bizler 5 yıl önce yıllardan beri yorulan, gerilen, kutuplaştırılan bir kentin yönetimini devraldık. Oysaki Ankara binlerce sene değişik medeniyetlere ev sahipliği yapmış kadim bir kenttir. ‘Kim daha oldukça oy verdiyse o bölgeden hizmete başlarım’ demedik. Genci, yaşlısı, hanımı, erkeği, köylüsü, kentlisi, talebesi, çalışanı demeden hep beraber olmanın mutluluğunu kentimizin tamamına nakış nakış işledik. Hesap verebilir bir yönetim anlayışını hâkim kıldık. Evet, büyük projeler yaptık. Köprüler, yollar, büyük tesisler kazandırdık. Ama en büyük projemiz Başkente kazandırdığımız huzur ortamı oldu. En çılgın projemiz; kente getirdiğimiz adalet, kardeşlik ve itimat duygusu oldu. Projeler yapmak normal olarak kıymetli ama bunu dürüst, şeffaf ve doğru yapmak projelerden çok daha değerli. Bugüne kadar 4 binden fazla ihalemizi canlı olarak yayınladık. Tüm mali tablolarımızı ve Sayıştay raporlarını yayınlıyoruz, korkacak hiçbir şeyimiz yok. Her fırsatta hesap veriyoruz. Yandaşlara değil, hak edene iş veriliyor. ‘Çalıyor ama çalışıyor’ lafı artık bu kentin bağrından sökülüp atılmıştır. Çalmadan da çalışılabileceğini hepimiz görüyor ve biliyor.
“KORKU SİYASETİNİN GERÇEK OLMADIĞINI ARTIK HERKES GÖRDÜ”
“Gençlik seninle gurur duyuyor” ve “İşte Ankara İşte Başkan” sloganları eşliğinde konuşmasına devam eden Yavaş, “Şu cümleleri hatırlıyorsunuz değil mi seçimden önce; toplumsal yardımları kesecekler, personeli işten çıkaracaklar, onlar belediyeleri yönetemezler, o kadar borçlu ki ilk ayın maaşını bile ödeyemezler…’ Bu vehamet siyasetinin reel olmadığını artık hepimiz görmüş oldu. Maaşlar gününde ödendi. Bir de üstüne eski dönemin, 300 milyon dolarlık Ankapark için alınan ve 3 sene sonrasında ödemesine başlanacak, bu durumda faizini hesap edin. 300 milyon dolarlık borcu kapattık. Zorla maçlara, mitinglere, açılışlara götürülen personel artık sadece ve sadece işini yapıp, ekmeğini kazanıp, karşılığını da alır hale geldi. Tüm bu çalışmaların sonucunda Ankara Büyükşehir Belediyesi, Uluslararası Şeffaflık Derneğinden, Dünya Belediye Başkanları Başkent ödülünü kazandı. Uluslararası değerlendirme kuruluşu Fitch’in analizinde Türkiye’deki en yüksek kredibilite notuna haiz belediye olduk. Bu ödüller Mansur Yavaş’a değil 6 milyon Ankaralı hemşerimizindir. Çünkü bizler kararları Ankara halkıyla hep birlikte veriyoruz” dedi.
“KÖY KÖY GEZEREK SORUNLARI YERİNDE TESPİT ETTİM”
“Belediye Başkanı artık sokak sokak nahiye nahiye geziyor” diyerek açıklamalarını sürdüren Yavaş, şöyle konuştu:
“Muhtarlarımız, ‘Kaç yıldır muhtarlık yapıyoruz, şu kapının içerisinden giremedik’ dediler. ‘Bırakın belediye başkanı ile görüşmeyi, daire başkanı ile bile görüşemedik’ dediler. Bizzat ben sokak sokak gezerek sorunları yerinde tespit ettim. ‘Biz ilçemizde dahi belediye başkanı görmedik’ dediler. Muhtarlar olmadan bu şehir yönetilebilir mi? 2013 yılında bütçe 2 milyar 20 milyon dolar. Geldik, 1,147 milyon dolar. 31 Aralık sonunda nereden nereye gelmiş… Hem ekonomik sıkıntının tesiri hem de halkı kazıklamıyoruz. Halka suyu, otobüs biletini en müsait fiyattan veriyoruz. Dolayısıyla gelirlerimiz düşüyor. Pandemi döneminde esnaftan kira almadık, esnafa ceza kesmedik. Bugün çıkanlar cebine bir kuruş girmeyen esnafa ceza kesmiştir. Cumhurbaşkanı, seçimde kaybetsem de EYT’yi kabul etmeyeceğim demişti. Bütçede EYT’ye ait bir kuruş yok. 6 Şubat’ta deprem oldu, onu da öngöremezsiniz. Dolayısıyla bu kalemlere 5 kuruş para ayrılmamış. Bu sorunlarla yüz yüze geldik ve tüm belediyeler aynı durumda olduğundan hepsi kredi çekti. Depremden sonrasında her şeyin maliyeti arttı. Biz de 4 milyar lira kredi istedik, hepsi çekmişti, 8 aydır bekliyor mecliste. İstiyorlar ki hizmetler aksasın… Biz çalışmaya ve başarmaya devam edeceğiz.”
“ULAŞIM SU GİBİ EN HAYATİ HİZMETLERİ HEM KALİTELİ HEM DE UCUZ VERMEK ZORUNDAYIZ”
ASKİ ve EGO’nun bütçelerinin de gerilediğini belirten Yavaş, açıklamalarına şu şekilde devam etti:
“Otobüs biletini 30 liradan, 1 dolardan sattılar. Bizim dönemimizde bilet yarım dolar. Ayrıca toplumsal destek alan ailelerin 100 bine yakın evladı evden okuluna parasız gidiyor, parasını toplumsal hizmetler ödüyor. ASKİ’de suyun metreküp fiyatı ortalama 1,6 dolardı. Yani bugünün parasıyla o garip gurebaya 50 liraya su satmışlar. Seçimlerden ilkin yüzde elliye indirildi. Şu anda suyu 0,7 dolara satıyoruz. Yani 21 liraya pak suyu vatandaşlarımızla buluşturuyoruz. Sosyal yardımcı alan ailelere tonu 1 liradan veriyoruz. Yani suya 200 lira yerine 10 lira veriyorlar. Öğrenci evlerine yüzde 20 su indirimi uyguluyoruz. 5 milyar dolarla geçen yılın bütçesini kapattık. Sanki Mansur Yavaş’ın cebinden çıkıyor, borçlansak halkın cebinden çıkacak. Bula bula 2 milyar dolar bulduk, banka diretti, Meclis sonucu olması için gönderdik. Kendi yaptıkları bütçeyi de inkâr ettiler, hâlâ bekliyor. Hiçbir biçimde bizlere mani olamayacaklar, hepimiz durmuyoruz işimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Peki, ne yaptılar? 1.6 dolara sattıkları su paralarını Ankara Büyükşehir Belediyesinin Fen İşlerine, onların en büyük projem dedikleri çöp projelerine aktardılar, tayyare, helikopter aldılar, havacılık okulu açtılar. Bunların tüm bunlar ortadan kalktı. Şimdi Ankara Büyükşehirin tüm parası, bizlere emanet edilen para için son aşama pinti davranıyoruz.2010-1018 yıllarında Ankara’da bir vatandaşımız su ve toplu nakliyat giderine asgari ücretinin yüzde 14.73’ünü ödüyordu. 2019-2023 yıllarında ise su ve toplu taşıma giderleri yüzde 8’e ilerledi. İşte belediyecilik budur, halkı kazıklamak değildir. Ulaşım, su gibi en hayati hizmetleri hem kaliteli aynı zamanda ucuz vermek zorundayız. İnşallah Allah o günleri de göstersin. Gün gelecek Avrupa’da olduğu şeklinde Ankara’da da toplu ulaşım parasız hâle gelecek. Belediyecilik budur.”
“BİR VATANDAŞIN EVİNİ SEL BASTIĞI ZAMAN KENDİ EVİNİZİ SEL BASTIĞI KADAR ÜZÜLECEK VİCDAN SAHİBİ OLMANIZ LAZIM”
Yavaş, açıktan akan kanalizasyon sorununa döner dönmez müdahale ettiklerini belirterek, “5 yılda 171 köyün açıktan akan kanalizasyon sorununu çözdük. 61 köyde ise çalışmalarımız devam ediyor. Köylerimizin, mahallelerimizin çoğunda su yok, taşınma ile yapılıyor. Biz mazeret değil, çözüm üreteceğiz diyerek içme suyu, atık su imalat hatlarımızda gelirlerimiz azalmasına karşın 5 yılda 2 kat artırdık. DSİ 2013 senesinde ‘riskli 16 alan var, bu alanları çabucak yapmazsanız her tarafı sel döner, insan hayatı tehlikeye girer’ demişler. 2013’ten beri hiç bir şey yapmamışlar, gelir gelmez yaptık. Bizim işimiz bu. Bu işin ne kadar öncelikli bulunduğunu anlamanız için bir vatandaşın evini sel basmış olduğu vakit kendi evinizi sel basmış olduğu kadar üzülecek vicdan sahibi olmanız lazım. Umursamazsanız bu tarz şeyleri yapmazsınız. Her yağmurda evini su basan insanlar var. Sağlık dediğimiz kavram görünmez. Bir anda hayatı alt üst eder. Seçimler kazanılır, kaybedilir. Yapılan iş görünür görünmez. Biz parayı doğru yere masrafa kararlıyız. Susuz insanı suya kavuşturmaktan daha mühim proje var mı?” ifadelerini kullandı.
“Seçim de kaybettirse doğru işleri yapmanız, parayı doğru yere harcamanız gerekir” diyen Mansur Yavaş,“2017’de projesi yapılan 23,5 kilometrelik Çubuk-Akyurt içme suyunu tamamladık. Çivi dahi çakılmayan Mamak ve Gölbaşı’nın tamamında, acil yapılması ihtiyaç duyulan içme suyu hattını yaptık. 76 kilometrelik Nallıhan içme suyu hattıyla bölgedeki hemşerilerimiz sağlıklı suya kavuştu. Hasanoğlan’da suyun damlası yoktu geçen yıl, Çamlıdere’nin suyunu Mamak-Gölbaşı hattından Elmadağ’a kadar götürdük, Hasanoğlan’a bağladık. Bundan daha mühim proje var mı? Beypazarı İçme Suyu Arıtma Tesisi’nin ikinci etabı yapıldı. Polatlı’da 30 senedir içme suyu problemi yaşanıyor, oraya 115-120 kilometreden geliyor su. 2-3 defa patlak oldu, yerinde incelemeye gittim. Su patladığı vakit, kesecek vana yok, su son aşama kalitesiz… Kazıp onarım etseniz de test etme hakkı yok. Bir günde doluyor, insanlara iki günde gidiyor. Biz su vermeye başladık, 10 günde dolacak borular. Maliyeti 2 buçuk milyar, asla mühim değil, en büyük proje bu. Ne yapacaksınız kapıları, saatleri? Bundan daha mühim proje mi var?” diye konuştu.
“BİR ANNENİN GÖZÜNDEN YAŞLAR AKARKEN VİCDANI OLAN BİR BELEDİYE BAŞKANI BU GÖZYAŞLARINA SEYİRCİ KALAMAZ”
Tatlar Atık Su Arıtma Tesisi’nin de aciliyetini ve 30 milyon insanı etkilediğini özetleyen Yavaş,“İnsan sağlığını göze alan muhalefeti yapanlar işte gördünüz aday dahi olamadılar siyasetin çöpleri arasına girdiler. İnsan sağlığıyla politika mi olur? Bir belediye başkanı, evlatların büyüğüdür, dedesidir, gençlerin ağabeyidir. Kentin kimi zaman anası kimi zaman babasıdır. Belediye başkanları şehir sakinlerine bu gözle bakmalıdır. Anne babalar nasıl çocuğunun üzerine titriyorsa, çocuğunun geleceğini düşünüyorsa, onun eğitiminden sağlığına kadar her şeyi ile ilgileniyorsa belediye başkanı da kentte yaşayan herkes için o denli duyarlı olmalıdır. Soğuk kış günlerinde insanların iyi mi geçindiğini, çocukların nasıl ısındığını düşünmesi gerekir. Anne babalar kendi ihtiyacını bir kenara bırakıp ilk önce çocuğunun ihtiyacını karşılamaya yönelik büyük bir mücadeleye girişmiş. Belki o küçük çocuklar farkına bile varmıyor anne babasından ancak istiyor. Çünkü etrafında onun istediğini veren anneler babalar var. Dolayısıyla baba evine alışveriş yaparken zorlanıyor, kendini mahzun hisseden bir annenin bakış açısından yaşlar akarken vicdanı olan bir belediye başkanı bu gözyaşlarına seyirci kalamaz” dedi.
“HER TÜRLÜ İHTİYACINA ULAŞAMADIĞINDA BİLECEK Kİ ARKASINDA BİRİ VAR”
“Hiçbir çocuk yatağa aç girmesin, hiçbiri eğitiminden yoksun kalmasın, kendi yaşıtları gibi eşit şartlarda okusun istiyoruz, yarışsın istiyoruz” diyen Yavaş, “Bizler elbette bu koltuklardan ayrılacağız işte o gün betonların, asfaltların hiçbirisi akıllara gelmeyecek. Hepsi unutulacak. Akla gelecek emekler benim en büyük projelerim olacaktır. ‘Bir belediye başkanı geldi onun destekleri sayesinde çocuğumuzu okuttuk’ diyecekler. Ankara halkının birçoğu kent büyüdükçe kenarda köşede kalmış bazı bölgelerde insanlar ne yiyor ne içiyor onları bilmiyorlar. Biz bu sosyal yardımları yapıncaya kadar gerçekten bilincinde olmamanın öz eleştirisini yaptık. Bir ebeveynin çocuğu doyduğundaki, evinin sıcak olduğundaki yaşamış olduğu mutluluktan daha değerli ne olabilir? Bilecek ki belediye her anında yanında. Dar anında yanında… Her türlü ihtiyacına ulaşamadığında bilecek ki arkasında biri var” ifadelerini kullandı.
Yavaş, Ankara’da değişen sosyal destek anlayışını şu sözlerle anlattı:
“Ailelere doğal gaz desteği, et, süt, ekmek desteğinde bulunuyoruz. Kırtasiye ve ulaşım desteği veriyoruz. Eczacılar Odası’yla iş birliği yaparak bin 500 ailenin eczanelere deva borcunu ödedik. Grevdeki maden işçilerinin çocuklarının okul gereksinimleri için beşer bin lira kırtasiye gereksinimleri için para yolladık. Emeklilere 7 bin 500, 10 bin lira… Hükümet zam yapmadı diye kentte yaşayan herkesin aç kalmasında, üşümesinde belediye başkanının sorumluluğu yoktur mu diyecektik? Belli miktarın altında emekli maaşı alan, geçinemeyenlere biner liralık yardımcı veriyoruz. 500’er lira naturel gaz desteği veriyoruz. ‘Bunlar idrak belediyeciliği yapıyor’ diyorlar. Ne algısı? Siz aklınızı betonla, asfaltla bozmuşsunuz. En azca sizin kadar onları da yapıyoruz ama reklam yapmıyoruz. Yaptığınız belediyecilikte, yapmış olduğunuz hizmetin içerisinde içinde insan yok. Bütün Türkiye’de öğrenciler için yurt problemi var. Bir tek çocuğumuzu dışarıda bırakmadık. Hepsi memleketlerine kayıtlarını dondurup gidecekti. Bin 200 civarında depremzedeyi de 6 Şubat’tan beri ağırlamaya devam ediyoruz.”
“HALKIN PARASINI KENDİ REKLAMI İÇİN HARCAYAN BELEDİYE BAŞKANI HARAM YİYOR DEMEKTİR”
Yavaş, yapılan hizmetlerde reklama gereksinim duymadıklarını belirterek, “Ankara Büyükşehir Belediyesinin bir adet kreşi yoktu. Şimdi yirmi adet var. Bisiklet yolları yapılıyor. SMA testini parasız yapmaya karar verdik. Kadın Sığınma Merkezleri ve danışma merkezleri ile bayanlar daha güvenilir adımlar atıyor. Saat 19.00’dan sonrasında da kadınlar istediği yerde inebiliyor. Selde, yangında, depremde tüm illerdeki vatandaşlarımızın yanında olduk. Bir gün uyandık, uzaktan öğrenim yapılacak dediler. Zaten geçim sıkıntısı çeken aileler ne yapacağız diye düşünürken. 70 bin çocuğa aylık 10 GB internet verdik. İnternet servisçileri hiç oralı olmadı. Hatırlarsınız depremde de doğru dürüst çalışmadılar. Nerede insani bir şey olsa onları orada göremiyoruz. Asfalt ve köprü için belediye başkanına gereksinim var mı? Fen İşleri yapar, bunun için reklama gerek yok. En azca onlar kadar yaptık ben bunların reklamını oluşturmaya değer bir iş görmüyorum. Halkın parasını kendi reklamı için harcayan belediye başkanı haram yiyor demektir. Kendi resimlerini boy boy asmak işe yaramıyormuş, vatandaşın gönlüne girmek gerekiyormuş” diye konuştu.
Ulus’un çehresini değiştirecek projeleri de tek tek anlatan Yavaş, “İtfaiye ekipmanlarını artırdık. Büyükşehir kanunu çıkarınca bütün beldeler kapatıldı. Oralarda hep itfaiye istasyonları vardı dolayısıyla itfaiye istasyonları da kapatıldı. Beldelerde yangın olunca itfaiyeler gelinceye kadar hepsi kül olup gidiyordu. Türkiye’de ilk kere bizlerden başka icra eden yok. Yeni itfaiye istasyonları yapıyoruz. Aile yaşam merkezleri yaptık, beş altı tane. Altınpark’ın havuzunu tekrar yaptık. Sincan’ı yapıyoruz. Buz pateninin açılışını inşallah kısa sürede yapacağız. Projelerimiz; ulaşımı, üretimi kapsıyor, altyapıyı yeşil alanları… Kültürü sporu eğitimi sosyal belediyecilik uygulamalarını kapsıyor. Ankara’nın parasını kendi paramız şeklinde masrafa devam edeceğiz, israf etmeyeceğiz. Sevgili Ankaralılar, bizlere güvendiniz bizi seçtiniz bu beş sene süresince her türlü iftiraya uğradık fakat siz değerli üyelerimizin başını öne eğdirecek hiçbir şey yapmadık. İnşallah Cenab-ı Allah bütün adaylara bütün belediye başkanlarına halkın karşısına alnı aleni yüzü pak olarak çıkmayı nasip etsin” açıklamalarında bulunmuş oldu.
ÖZEL: “MANSUR YAVAŞ’LA NE KADAR GURUR DUYSAK AZDIR”
Programda konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel de şu açıklamalarda bulunmuş oldu:
“Beş sene süresince göğsümüzü kabartan yüzümüzü ağartan birileri kendi Büyükşehir Belediye başkanlarına zamanında Ankara’yı parsel parsel sattın derken Ankara’ya emek emek hizmet eden alnının terini Ankara sokaklarına akıtan pandemide ben buradayım deyip sadece bırakmayan, yoksullara hem maddi yardım icra eden hem kursaklarından et geçmesini elde eden, tencereyi kaynatan, aynı zamanda evlerini ısıtan Mansur Yavaş’la ne kadar gurur duysak azdır. Kendisini kutlama ediyorum. 31 Mart’ta her siyasal görüşten Ankara’dan Mansur Başkan’a ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin başkan adaylarına belediye meclis listelerine destek bekliyoruz. Mansur Başkan sadece Ankara’da çalışmadı. Gün geldi, Türkiye’de de oldukca emek verdi. Ben yakından Mansur Başkanı zelzele bölgesindeki faaliyetlerinde izledim ve Mansur Başkan’a deprem bölgesine yaptıkları için gösterdiği müthiş emek, verdiği büyük destek için teşekkür ediyoruz. Mansur Yavaş’ı ekibini ve Ankara’daki Mansur Başkan’ın evlatlarını bütün Ankaralılara emanet ediyorum.”