Türkiye Kent Konseyleri Birliği (TKKB) ve Ankara Kent Konseyi (AKK) iş birliğiyle kentlerdeki toplumsal ve çevresel konularda duyarlılığı arttırmayı, katılımın önemini vurgulamayı ve kentsel dirençlilik konusunda malumat ve deneyim paylaşmayı teşvik etmeyi hedefleyen “Kentsel Dirençlilik ve Katılımın Geleceği Çalıştayı” düzenlendi. Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin’in moderatörlüğünü yapmış olduğu çalıştayda Prof. Dr. Ruşen Keleş, “Türkiye’de Yerel Yönetimler ve Katılım” başlığı altında sunumunu gerçekleştirdi.
PROF. DR. RUŞEN KELEŞ: KATILIMCI KÜLTÜRÜN EN İYİ ÖRNEĞİ ANKARA KENT KONSEYİ
Türkiye Kent Konseyleri Birliği (TKKB) ve Ankara Kent Konseyi (AKK) işbirliğiyle kentlerdeki sosyal ve çevresel mevzularda duyarlılığı artırmayı, katılımın önemini vurgulamayı ve kentsel dirençlilik mevzusunda bilgi ve tecrübe paylaşımını teşvik etmeyi hedefleyen “Kentsel Dirençlilik ve Katılımın Geleceği Çalıştayı” düzenlendi.
Ankara Kent Konseyi’ndeki çalıştayın açılışında konuşan Kocaeli Kent Konseyi Başkanı Sedat Köse dirençli şehirlerin ülke gündeminin en önemli mevzularından biri olduğunu altını çizdi. Depremi yaşayan Kocaeli’nin yeniden ayağa kalkmış bir kent bulunduğunu belirten Köse: “Etkilerini halen daha hissedebiliyoruz. Dolayısıyla yaşadığımız bu depremden oldukça dersler çıkartmamız gerekirken maalesef çıkaramadık. Yıllar sonrasında yine 6 Şubat’ta yine büyük bir deprem yaşadık. Bu çalışmaları fazlaca dikkate almalı, bilimsel niteliği olan faaliyetlerinden ders çıkartmamız gerekiyor. Karar vericilerin bu dersleri dikkate alması açısından bu tür programlar düzenlemesi çok mühim” diye konuştu.
Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy da Ankara Kent Konseyi’nin tüm birleşenleriyle beraber çalışmalarının Türkiye’nin her yerinde var olmaya çalışan Kent Konseylerine misal bulunduğunu söyledi.
Çalıştayda konuşan Prof. Dr. Ruşen Keleş ise demokrasiye doğrudan katılımın ve temsili demokrasiyi geliştirmenin önemine değindi. Demokrasinin temel özelliği olarak gördüğü katılımcılığın, halkın direkt karar mekanizmalarına katılmasını içermesi icap ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Keleş, sivil camia örgütleri ile kamusal devlet örgütleri arasındaki ayrımı ele alarak, mahalli demokrasinin gelişimi için kültür ve eğitimin önemine dikkati çekti.
Yerel demokrasinin henüz istenilen düzeye gelememesini, sivil katmanlar ve kurumsal temsilin eksikliğine bağlayan Keleş, mahallelerdeki nüfusun büyüklüğünün gerçek anlamda ilişkilerin geliştirilebilmesi için bir mani teşkil ettiğini anlatım etti. Keleş, bizim ülkemizde katılımın yasal çerçevesinin 1960’lardan itibaren oluşturulmaya başlandığını belirterek katılımcı kültürün en iyi örneğinin Ankara Kent Konseyi olduğuna işaret etti.
YILMAZ: “FİKRİ KURAKLIK VE DUYARSIZLIK KÜRESEL KURAKLIKTAN ÇOK DAHA TEHLİKELİDİR”
Çalıştayda konuşan Türkiye Kent Konseyleri ve Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz sözlerine Türk Sosyal Bilimci İlhan Tekeli’nin, “Yerelin bakış açısının katılımcılık hususi durumunu takip ederek temsili demokratik sisteme taşınmasının merkeze de güç katacağını, onun kapalı damarlarını açabileceğini düşünüyorum” ifadelerini hatırlatarak başladı.
Kentsel dirençlilik, kentsel sistemin ve onu meydana getiren tüm sosyo-ekolojik ve sosyo-teknik ağlarının, bir tehdit karşısında istenen işlevleri sürdürme veya hızla geri dönme, değişime ahenk sağlama ve mevcut veya gelecekteki adapte olma kapasitesini sınırlayan sistemleri hızla dönüştürme yeteneğini anlatım ettiğini kaydeden Yılmaz, kentlerin ‘ben’ diyerek ranta dayalı değil, ‘hepimiz’ diyerek sürdürülebilir yönetilmesi icap ettiğini belirtti. Yılmaz şöyleki konuştu: “Kente karşı kabahat işlerken ortaya koyduğumuz tolerans ve alicenaplığı, kentin menfaatine olan mevzularda gösteremedik. Cumhuriyet’in ilk birkaç on yılı arasında Başkentin çağdaş ve yaşam kalitesi yüksek bir şehir olması için müthiş bir bayındır ve imal süreci yaşandı. Ancak şehir kimliği giderek tanımsızlaşıyor. Fikri kuraklık ve duyarsızlık küresel kuraklıktan oldukça daha tehlikelidir. Kuraklığın esir almış olduğu bir dünyada ideolojilerinde, ülkelerinde, bayraklarında, sınırlarında bir anlamı olmayacak. Tedbir devletten güçlüdür. Kentsel dönüşümden ilkin ahlaki dönüşümü tamamlamalıyız. Kamplaşarak oluşturduğumuz toplumsal fay hatları sismik fay hatlarından oldukça daha tehlikelidir”
ÖNERİ VE ÇÖZÜMLER ELE ALINDI
Moderatörlüğünü Ankara Kent Konseyi Başkanvekili Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin’in yapmış olduğu ve Kentsel Dirençlilik ve Katılımın Geleceğinin tartışıldığı çalıştayda, Türkiye’nin kentlerinde yaşanmış olan değişiklik süreçleri, kentsel planlama ve yönetimde etken stratejiler geliştirmek isteyen paydaşlar içinde bilgi alışverişi ve iş birliğini teşvik etmek amacıyla çözüm yolları değerlendirildi.
News
